Anksiyete, gelecekte oluşabilecek tehditlere karşı yoğun şekilde kaygı ve korku hissine sebebiyet veren ruhsal bir bozukluktur. Bu bozukluk bireyin günlük yaşamını olumsuz anlamda etkiler. Yaygın olarak “kaygı” ifadesi ile tanıdığımız anksiyete çözülmediği takdirde büyük sorunlara sebep olabilir. Klinik Psikolog Metin Akyol Beylikdüzü Psikolog anksiyete sorunu ile karşı karşıya kalmış bireylere psikolojik destek sağlamaktadır.
Anksiyete bireyin varlığını tehdit altına alan bir durum veya düşünce biçimiyle ortaya çıkabilir. İnsan zihni karşı karşıya kaldığı bu durum sonucunda doğal olarak tepki gösterir. Bu tepki bireyin sosyal yaşamını olumsuz anlamda etkiler. Aslında bir yanılsamadan ibaret olan anksiyete, sorunun temeline inilmediğinde farklı ruhsal hastalıklara sebebiyet verebilir. Bu nedenle erken müdahale önem taşır.
İçerik Başlıkları
Anksiyete Belirtileri Nelerdir?
Fiziksel ve ruhsal her hastalıkta olduğu gibi anksiyete sorunu yaşayan bireylerde de fiziksel ve psikolojik belirtiler görülmektedir. Bu belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz,
Fiziksel Belirtiler
Anksiyetenin fiziksel belirtileri fiziksel ve ruhsal birçok hastalığın belirtisi olabilir. Bu nedenle alanında uzman bir psikologtan destek almanız önerilir.
- Kaslarda gerginlik ve vücut kasılması
- Ağızda kuruluk
- Çarpıntı
- Hızlı nefes alma ya da nefes almada zorluk çekme
- Ellerde ve ayaklarda ani titremeler
- Aşırı terleme
- Midede ağrı hissi
Ruhsal Belirtiler
Ruhsal belirtiler genelde fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkların habercisidir. Bu nedenle belirtilerin dikkatle takip edilmesi önerilir.
- Sıkıntı
- Aşırı heyecan
- Dikkatsizlik ve unutkanlık
- Tehlikeli durumlara ve olaylara karşı yoğun dikkat
- Uzun süre endişeli düşüncelere dalmak
- Kalp krizi geçirmekten ve ölmekten korkmak
- Kontrolü kaybetmekten korkmak
- Bulunduğu ortamdan kendini soyutlamak ve yalnızlaştırmak
- Bir anda çok kötü bir olayın yaşanılacağına dair bir duyguya kapılmak ve bu konuda endişelenmek
Anksiyete Tedavisi Nasıl Olur?
Anksiyete tedavisi alanında uzman bir psikolog tarafından yapılmalıdır. Kişinin ruhsal durumuna göre gerekirse psikoterapi gerekirse psikiyatrist ışığında ilaç kullanımı yöntemleri ile yapılmaktadır.
Anksiyete sorununun çözülmesinde bilişsel davranışçı terapi yöntemi yer almaktadır Bilimsel olarak etkinliği en yüksek terapi yöntemleri arasında bulunan bu yöntem ile bireyin düşünce yapısını ve hatalarını yeniden düşünerek kendi kendine bir öz eleştiri yapmasına olanak sunar. Bu sayede bireyin kaygılarının yersiz olduğunu anlamasını amaçlar. Psikoterapiye has tekniklerle stresle baş etmenin yolları bireye öğretilmektedir. Anksiyete tedavisinde genel olarak amaç bireyin geleceğe dair duyduğu olumsuz duyguları ve ön yargıları kırmasıdır. Anksiyete sorunu ile baş etmek bir uzmandan destek alındığında kolaylaşır. Bireyin kendini fark etmesi, şu anki durumuna ve geleceğe olumlu açıdan bakmayı öğrenmesi,stresini ve kaygılarını kontrol altına alabilmesi anksiyete tedavisi ile mümkündür.
Psikologlar anksiyete sorunu ile başa çıkmaya çalışan bireylere bazı önerilerde bulunur. Bunlar,
- Sağlıklı ve düzenli bir beslenme rutini oluşturmak
- İyi bir uyku çekmek
- Egzersiz yapmak
- Rahatlama teknikleri kullanmak
- Uzman bir psikologdan destek almak.
Anksiyete Türleri
Anksiyete türleri altı başlıkta incelenmektedir. Bireyin durumu geçmişte yaşamış olduğu travmalar, hayatını etkileyen radikal kararlar, ailesi ve çevresindeki diğer kişilerle olan ilişkileri ve daha birçok etmen bireyin kaygı bozukluğu yaşamasına sebebiyet verir. Bu bozukluklar her insanda farklı şekilde olabilir. Yaygın olarak bilinen anksiyetütürleri şunlardır:
Sosyal Anksiyete
Sosyal anksiyete aynı zamanda sosyal fobi olarak da adlandırılır. Sosyal anksiyete, bireyin toplum içine çıkmaktan endişe duymasına sebebiyet verir. Bu sorunu yaşayan kişiler başkaları tarafından sürekli yargılanıldığını ve gözlemlenildiğini düşünür. Bu düşünce sosyal anksiyete sahip bireylerde korku, kaygı ve utanç duygularına neden olmaktadır.
Her birey konfor alanında yaşamaktan hoşlanır. Yeni bir alana girmek her insan için zorlayıcı olabilmektedir. Ancak bu durum sosyal anksiyeteye sahip kişilerde düşünüldüğünden çok daha fazladır. Sosyal fobisi olan bireyler insanların haklarında o kadar kötü düşündüklerine inanırlar ki bu durum bireyin sosyal hayatını önemli ölçüde etkileyen yoğun strese sebebiyet verir. Bu nedenle sosyal hayattan uzak kalan kişi kendisini büyük bir zorluğun içerisinde bulur.
Kronik bir zihinsel sağlık durumu olan bu bozukluk psikoterapi ve ilaç terapisi yardımıyla düzelebilir. Özellikle bireyin kaygıları ve stresiyle başa çıkmasını sağlayacak beceriyi kazanması için psikolog desteği büyük bir önem taşır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Sıra alma sonrası stres bozukluğu, bireyde travmatik bir durum yaratan olayların meydana gelmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Travma sonrası stres bozukluğu kabuslar, yaşanan olaylara karşı aşırı duyarlılık, kolay irkilme ve çevreden uzaklaşma gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu sorunu yaşayan bireylerin alanında uzman bir psikologdan destek alması gerekir.
Nevrotik Anksiyete
Nevrotik anksiyete, yaygın anksiyete bozukluğu olarak da bilinir. Nevrotik anksiyete yakalanan bireyler sürekli olarak kaygı ve korku duyarlar. Bu durum o kadar ileri seviyeye ulaşır ki birey başına gelecek kötü olayları düşünmekten günlük aktivitelerini yapamaz hale gelir. Yaygın anksiyete bozukluğu nedeni tespit edilmeyen bir kaygı ile sürekli olarak kendini gösterir. Ayrıca uykusuzluk, karın ağrısı, huzursuzluk ve yorgunluk da nevrotik anksiyetenin belirtilerindendir.
Yüksek İşlevli Anksiyete
Yüksek işlevli anksiyete başta kaygı olmak üzere çaresizlik, telaşlı olma, sıkışmışlık hissi gibi duygularla kendini gösterir. Kimi zaman bu anksiyete o kadar artar ki birey nefes almada problemler yaşamaya başlar. Ayrıca karında ağrı ve cilt hastalıkları gibi fiziksel rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Bireyi sürekli olarak düşüncelerinde kaygı barındırması ve her zaman kötüyü düşünmesi, beklentisinin gerçekleşmediği durumdaki bütün ihtimalleri felaket olarak adlandırması bu anksiyeti türünün en önemli özelliğidir.
Yüksek işlevli anksiyete bozukluğu yaşayan kişiler kendilerini kolayca gizleyebilir. Çünkü diğer anksiyete bozukluklarının aksine bu sorunu yaşayan bireylerde gündelik hayatta işlerinde aksama gibi herhangi bir durum yaşanmamaktadır. Bu nedenle kimi zaman bireyin çevresi veya kendisi tarafından bu durum fark edilmemektedir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk
OKB, bireyin düşünmeden edemediği kimi zaman sabırsız davrandığı ve hiç beklenilmeyen durumlara ve olaylara karşı aşırı hassasiyet göstermesi ile tanımlanabilir. Sürekli olarak kaygılı düşüncelere kapılan bu bireyler düşündükleri şeyleri takıntı haline getirebilir. Özellikle titizlik başta olmak üzere birçok konuda bu sorundan söz edilebilir.
Panik Bozukluk
Panik bozukluk, yeniden nöbet yaşama korkusundan kaynaklanmaktadır. Bireyin başlangıçta yersiz gibi görünen kaygı ve endişeleri sürekli olarak panik atak sorununa odaklanması beklenmedik ve tekrar eden panik ataklara neden olabilmektedir. Bu durum panik bozukluk olarak adlandırılır. Panik bozukluk aynı zamanda Agorafobi olarak da bilinir. Sürekli olarak nöbet geçirmekten korkan bu bireyler özellikle dar alanlara ve kalabalık yerlere girmekten kaçınır.