Panik Atak Geçirenlerin Yaşı ve Cinsiyeti

Günlük hayatımızda bazı zamanlar kaygı yaşamamız oldukça doğaldır. Fakat hissedilen kaygının şiddetinin artması bireyin hayatında bazı zorluklarla karşılaşmasına sebebiyet verecektir. Kaygı bozukluğu ve panik atak terimlerinin birbiriyle bağlantı olduğu söylenebilmektedir.

Panik ataklar genel olarak ergenlik çağında ya da erken yetişkinlik dönemlerinde kendini göstermeye başlar. Bunun yanında çocuklar da bu kategorinin içerisinde bulunabilir ve çoğu yaştan insan bu durumla karşı karşıya kalabilir. Cinsiyet açısından ise kadınların panik atak geçirme olasılığının erkeklere nazaran daha fazla olduğu belirlenmiştir.

Panik Atak Oluşmasının Belirgin Sebepleri

1. Aile: Panik atak ve kaygı bozuklukları yaygın olarak ailelerde görülmektedir. Çeşitli travmalar ve olumsuz olaylar panik atağın zeminini hazırlayabilmektedir.
2. Akıl Sağlığı: Anksiyete bozuklukları, depresyon ve akıl hastalığı olan bireylerin panik atak geçirme olasılığının daha fazla olduğu belirlenmiştir.
3. Madde Kullanımı: Alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığı sonucunda panik atak riski de doğru orantılı artmaktadır.

Panik Atak Belirtileri

Panik ataklar hiç beklenmeyen zamanlarda ve bir ön uyarısı olmadan meydana gelir. Panik atak gerçekleşirken bunu durdurmanın bir çözümü yoktur. Belirtiler çoğunlukla ilk 10 dakika içinde yoğunlaşmaya başlar ve uzun sürmezler. Panik atak belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

• Göğüs ağrısı,
• Titreme,
• Terleme,
• Nefes almada güçlük,
• Boğulma ya da boğulma hissi,
• Mide bulantısı,
• Uyuşma ve karıncalanma,
• Sıcak basması ve baş dönmesi.

Panik Atak Nasıl Anlaşılır?

Kalp, solunum ve tiroid hastalıkları gibi önemli sağlık problemleri panik atağa benzer belirtiler gösterebilmektedir. Bundan kaynaklı sağlık uzmanlarından yardım almanız önerilmektedir. Eğer yüz yüze görüşmek sizi rahatsız ediyorsa online psikolog hizmeti alabilir; birebir görüşmek istiyorsanız Beylikdüzü Klinik Psikolog’u ziyaret edebilirsiniz.

Panik Ataklar Nasıl Tedavi Edilebilir?

Psikoterapi ve ilaçlar bu hususta oldukça büyük öneme sahiptir. Tedavinizin ne kadar süreceği, panik atak seviyeniz ve tedaviye vereceğiniz dönüt sayesinde süreciniz belirlenir. Panik atak tedavisi için ilk bahsedeceğimiz durum psikoterapidir. Psikoterapi, bir tür konuşma terapisidir. Temel amacı; fikirlerinizi, davranışlarınızı ve karşılıklarını farklılaştırmak adına panik atak olmasına sebebiyet veren durumların belirlenmesidir. İkinci bahsedebileceğimiz durum antidepresanlardır. Önerilecek çeşitli antidepresanlar panikatakların şiddetini azaltabilmektedir. Önerilenler serotonin seçici geri alım inhibitörleri, serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri ve trisiklik antidepresanlar olmaktadır.

Uzun süre devam eden kaygının panik ataktan gelebileceğini ve bunun kaygı bozukluğuna yol açabileceğini söylemiştik. Peki kaygı bozukluğu nedir ve nasıl ilerler? Biraz da bu durumdan bahsedelim. Kaygı bozukluğu, günlük aktiviteleri etkilemesinin yanı sıra zor durdurulan bir problem olmaktadır. Kaygı bozukluğunu minimize etmek için sizi kaygıya sürükleyen mekanlardan ve olaylardan uzaklaşmalısınız. Kaygı bozukluğu kendisini birkaç tür ile gösterir. Hangi durumun içerisinde olduğunuzu bilmek için Beykikdüzü Psikolog, Büyükçekmece Psikolog ve Avcılar Psikolog hizmetimizden yararlanabilirsiniz.

Kaygı Bozukluğu Türleri

• Agorafobi: Kapana kısılmış hissetmenize, çaresiz kalmanıza ve utanmış olmanıza sebebiyet verebilecek mekanlardan ya da olaylardan uzaklaşmak istediğiniz bir kaygı bozukluğudur.
• Tıbbi duruma bağlı kaygı bozukluğu: Direkt olarak fiziksel bir sağlık probleminin sebebiyet erdiği kaygı belirtilerini barındırır.
• Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu: Günlük problemler ve etkinler hususunda devamlı ve şiddetli endişeyi barındırır.
• Panik bozukluğu: Dakikalar boyunca şiddetlenen ani kaygı ve korku hislerinin tekrarlanma nöbetlerini barındırır. Beraberinde terleme, nefes zorluğu ve göğüs ağrısı gibi semptomları getirir.
• Seçici dilsizlik: Çocuk döneminde okul, ev, ailede bulunan bireyler ile konuşma durumu mevcutken konuşamamaya başlamasıdır.
• Ayrılma kaygısı bozukluğu: Çocuğun büyüme zarfında anne, baba ve diğer kişileri kaybetme, onlardan ayrılma korkusunu içeren bir bozukluktur.
• Sosyal kaygı bozukluğu: Diğer insanlardan araçlığıyla yargılanma ya da kötü görülme kaygısı sebebiyle yüksek seviyede korku ve sosyal olaylardan kaçınmayı içerir.

Tüm bu bahsedilenler ciddi rahatsızlıklar olmakta ve günlük hayatınızda size büyük sıkıntılar yaratabilmektedir. Bundan kaynaklı uzmanından sağlıklı bir hizmet almalı, süreci yavaş ve dikkatli bir şekilde ilerletilmelidir. Aile ve Çift Terapisi Beylikdüzü ve Aile Danışmanı Avcılar hizmetimiz sayesinde hem ailenizin hem kendinizin daha sağlıklı bir hayata sahip olmasını sağlayabilirsiniz.