Ergenlerde Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar
Ergenlerde yaşanan ruhsal sıkıntılar, çocuğu ergenlik dönemine girmiş her anne babanın gözlemlediği ve çoğu zaman çözümleyemediği sorunlardır. Bu sorunlar, çocuğunuzun yetişkinliğe ilk adımını atmasından dolayı ortaya çıkmaktadır. Yani bir varoluş sorunsalıdır. Çocukluk ve yetişkinlik arasında bir geçiş süreci olan ergenlik dönemi, fiziksel ve psikolojik değişimlerle tetiklenir. Kendini farklı görmeye ve hissetmeye başlayan ergenler birçok psikolojik problemi taşıma potansiyeline sahiptir. Çünkü bu süreçte, çocuğun yönelimleri, arkadaş seçimi, ailesi ile iletişimi, travmaları ve yeni yeni idrak ettiği gerçekler onda psikolojik sorunların meydana gelmesine sebebiyet verebilir.
Ergenlikte Psikolojik Belirtiler
Ergenlik döneminde çocukların düşünce ve davranışlarında farklılıklar gözlemlenebilir. Eskiye nazaran çocuğunuzun sizinle daha az iletişim kurması, sürekli odasına çekilmesi, mutsuz ve sinirli ruh hali, aşırı uyuma ve yeme alışkanlıklarında görülen değişim çocuğunuzun ergenliği zor geçirdiğinin habercisi olabilir. Ergenlik döneminde sıklıkla görülen belirtiler;
- Vücutta ağrı ve yorgunluk
- İlgisiz davranışlar
- Konsantre olmada zorluk
- Karar verememe
- Kendini suçlu hissetme
- Sorumsuz davranışlar
- Hızlı kilo verme ya da kısa zamanda aşırı kilo alma
- Hafıza kaybı
- Sürekli ölümü düşünme
- İsyan etme
- Üzüntü, endişe ve mutsuzluk gibi yoğun duygulara kapılma
- Uyku düzeninde ani değişkenlikler
- Alkol ve uyuşturucu kullanma
- Cinsel aktivite
- Aileden uzaklaşma
Ergenlikte Sık Görülen Psikolojik Problemler
Ergenlik Dönemi, kişinin kendisi ve ailesi için zorlu bir süreçtir. Bu süreçte davranışlar, tepkiler ve kurallar çocuğunuzun üzerinde olumsuz davranışlara sebebiyet verebilir. Bu olumsuzlukları önlemek için bir uzmandan yardım almanız en doğrusu olacaktır. Evinizde yaşanan bu krizlerin aile içi çatırdamalara neden olması engellemek için Beylikdüzü Psikolog ya da Avcılar Psikolog kliniklerimizi ziyaret edebilirsiniz.
Ergenlik döneminde kendini bir değişimin ortasında bulan çocuk, yanlış yönelimlere oldukça açıktır. Genelde olumsuz durumlara odaklanan, sürekli şikayet eden tavırlar içine girebilir. Ergenlerde sıkça rastlanılan problemler şu şekildedir;
Depresyon
Aile içinde yaşanan sorunlar, başarısızlık, olumsuz deneyimler, düşük benlik algısı depresyona sebebiyet verebilir. Depresyon, duygularda karamsarlık, güvensizlik ve çöküntü yaratan ruhsal bir sorundur. Çocukluktan ergenliğe geçiş sürecinde depresyon oldukça sık görülür. Ergenlik süreci boyunca birey, sık sık ve kısa süreli olarak depresyona girer. Genelde depresyon esnasında ergenler üzüntülerini belli eder ve kimsenin kendisini anlamadığından yakınır bu durumda çocuğunuza müdahale etmemeniz en doğrusu olacaktır. Çünkü bu belirtiler geçici bir depresyonun habercisidir. Fakat çocuğunuzda kendini değersiz görme, suçlama, kaygı ve ümitsizlik, intihar etmeyi düşünme ve teşebbüs etme, öfke, hırçınlık gibi belirtiler varsa bu depresyon düşünüldüğü kadar basit olmayabilir. Bu duygular, çocuğunuzda 2 haftadan daha uzun sürüyorsa ve bu kaygılı hali uykuda ve yemede bozukluklar takip ediyorsa durum ciddidir. Bu durumda uzman bir psikologdan destek almak en doğrusudur.
Davranış Bozukluğu
Davranış Bozukluğu, ergenlik döneminde sıkça rastlanılan, kuralları ihlal etme, başkaldırma ve zarar verme gibi davranışlar bütünüdür. Davranış bozukluğu, kişiye göre farklılık göstermekle birlikte genelde bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ortaya çıkar.
Özellikle ebeveynlerinden birinde ya da ikisinde var olan psikolojik sorunlar, çocuğun davranış bozukluğuna yönelimini tetiklemektedir. Çarpık aile ilişkileri, aşırı özgürlük ve sınırsız bir hayat çocukta olumsuz bir etki bırakır.
Karşı Gelme
Karşı gelme, neredeyse birçok ergende görülen sorunlardan biridir. Genelde her şeye karşı gelen, büyüklerinin sözlerine kulak asmayan, isteklerine uymayan ve sinirlenen biri haline gelir. Bu davranış ve tutumu, kin, nefret ve intikam duyguları ile besler. Bu durmda ergenlerin çevreleriyle ilişkileri de olumsuz anlamda etkilenir.
Yeme Bozuklukları
Yeme bozuklukları, bireyin vücudundan şikayetçi olması, yemek yemeyi bir vicdan azabı haline getirmesi, vücut ağırlığını ve şeklini yanlış değerlendirmesi nedeniyle ortaya çıkar. Öyle ki yeme bozukluğu ile mücadele eden bireyler ne kadar zayıf olursa olsun kendini suçlu hissetmeye devam eder. Genelde kadınlarda daha çok görülen yeme bozuklukları, toplumsal güzellik anlayışı ve bireyin kendini yetersiz hissetmesi sonucu oluşmaktadır.
Bulmia Nervosa (Kusma Hastalığı)
Sürekli duygusal açlık hissetme abur cubur yiyen bireyin aldığı kalorilerden kurtulmak için kusmasıdır. Kişiye göre değişse de abur cubur seansları bir kerede 10 bin kaloriye kadar çıkabilmektedir. Bu hastalığın zayıflama hapları alma ya da aşırı egzersiz yapma gibi alternatifleri de bulunmaktadır. Kusma hastalığına yakalanan bireyler, duygularını sürekli saklama yoluna gider. Yemek dışında hiçbir şeye güvenmezler. Art arda birçok besini tükettikten sonra kusmaları aslında ağlama, bağırma gibi duyguların dışa vurumudur.
Saldırganlık
Ergenlerde saldırgan tavırlar ve şidddete varan davranışlar gözlemlenebilir. Bu şiddet kimi zaman bir insana kimi zaman da bir nesneye karşı olabilir.
İntihar
Ergenlerde intihar, oldukça yaygındır. Sürekli ölümü ve olumsuz durumları düşünen ergenler, bu hayata tutunacakları hiçbir dalı olmadığını düşünebilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluklar
Ergenlerde sıkça görülen OKB, bireyin iradesi dışında gelişen bir saplantı durumudur. Takıntı haline gelen bu durumlar bireyde kendini gösterir. OKB, aşırı titizlik, düzen ve takıntı halidir. Erkek çocuklar bu hastalığa daha çok yakalanmaktadır.
Ebeveynler Ergenlere Nasıl Davranmalıdır?
Öncelikli olarak ergenlerin bir geçiş sürecinde olduklarını unutmayın. Ebeveynlerin davranışları çocuklarının hareketlerini büyük oranda etkiler. Benliğine kavuşmaya çalışan ve hayatın gerçek yönünü görmeye başlayan ergenler sizi ne kadar zorlarsa zorlasın sabırlı olmalısınız. “Ben artık büyüdüm” demek isteyen çocuğunuza büyüdüğünü kabul ettiğinizin sinyalini verin. Birey olarak fikirlerine davranışlarına ve hareketlerine saygı duyduğunuzu ve onu dinlediğinizi bilmelerinde ihtiyaç var. Fikir alışverişi yaparken çocuğunuzun da fikirlerine önem verdiğinizi hissettirmeniz çok önemlidir.