Tükenmişlik sendromu; hem iş hayatındaki stres türlerinden biri, hem de fiziksel, duygusal ve zihinsel tükenme durumudur. ‘Burn-out sendromu’ diye de bilinir. Tatmin edilemeyen istekler, gücün veya enerjinin azalması, yıpranma, başarısız olma sonucunda meydana gelen ruhsal ve duygusal çöküntü olarak tanımlanır.
Bu, adı üzerinde bir sendromdur ve tıbbî hastalık olarak değerlendirilmez. Tükenmişlik ile depresyon iç içe geçebilir. Depresyonu tetikleyen şey tükenmişlik olabilir veya bu sendrom depresyon neticesinde gelişebilir.
İçerik Başlıkları
- 1 Tükenmişlik Sendromu Nedir?
- 2 Tükenmişlik Sendromu En Çok Kimlerde Görülür?
- 3 Tükenmişlik Sendromu Belirtileri Nelerdir?
- 4 Tükenmişlik Sendromu Nedenleri
- 5 Tükenmişlik Sendromu Nasıl Yaşanır? Nasıl Farkına Varılır?
- 6 Tükenmişlik Sendromu Evreleri Nelerdir?
- 7 Tükenmişlik Sendromu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
- 8 Tükenmişlik Sendromu Nasıl Önlenir?
- 9 Tükenmişlik Sendromu Tedavisi Nasıl Yapılır?
- 10 Tükenmişlik Sendromu Nasıl Geçer?
- 11 Tükenmişlik Sendromu Yaşayan Birine Nasıl Destek Olunur?
Tükenmişlik Sendromu Nedir?
Herbert Freudenberger’ın 1974 yılında ortaya attığı tükenmişlik sendromu; kişide ağır duygusal, fiziksel ve zihinsel yorgunluğa sebebiyet veren şiddetli bir stres durumudur. Bu, duygusal taleplere yoğun maruziyet sonucu oluşan uzun süreli yorgunluk, fiziksel bitkinlik, umutsuzluk ve çaresizlik duygularıyla karakterize bir sendromdur. Bu duygular diğer insanlara, kişinin yaptığı işe, hayatına karşı negatif tutumlarla yansır.
Başka bir ifade ile tükenmişlik sendromu; ‘kişisel başarı hissinin düşük olması, duyarsızlaşma, duygusal yetersizlik’ şeklinde de nitelendirilebilir. Bu durum âniden meydana gelmez, yavaş bir şekilde gelişir. Bireyin; aile etkileşimlerinden, arkadaşlıklarından, kariyerinden aldığı keyfi azaltır, başarı duygusunun da azalmasına yol açar. Kişi, bireysel kimliğini kaybettiğine inanmaya başlar. Bireyin gündelik sorumluluklarını yerine getirmesini ve stresle başa çıkmasını zorlaştıran tükenmişlik sendromu, kronik yorgunluktan daha ağır bir durumdur.
Tükenmişlik Sendromu En Çok Kimlerde Görülür?
- Öğretmenler,
- Sağlık çalışanları,
- Askerler,
- Polisler,
- Avukatlar,
- Bankacılar,
- Kadınlar,
- Akademisyenler,
- Sosyal hizmet çalışanları,
- Müşteri hizmetlerinde çalışanlar,
- Yöneticiler,
- Call-center çalışanları,
- Çocuk bakıcıları,
- Huzur evlerinde çalışanlar,
- Fiziksel engeli olanlar,
- Yatağa bağımlı kişiler, tükenmişlik sendromu açısından daha yüksek risk altındadır.
Tükenmişlik Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Tükenmişlik sendromunun belirtileri, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu belirtiler, fiziksel, davranışsal, duygusal, bilişsel veya motivasyonel olarak farklılık gösterir.
Fiziksel Belirtiler
Siz de bu fiziksel belirtilerden şikayetçiyseniz tükenmişlik sendromuna yakalanmış olabilirsiniz,
- Sırt ve bacak ağrıları başta olmak üzere vücut genelinde ağrı,
- Nefes almakta zorlanmak,
- Karın ağrısı,
- Uyku sorunları,
- Vücut direncinin düşmesi ve buna bağlı olarak sık aralıklarla hastalanma,
- Uyuşukluk,
- Midede şişkinlik,
- Yüksek tansiyon,
- Kas gerilmeleri,
- Yüksek kolesterol,
- Mide-bağırsak hastalıkları,
- Tekrarlayan kabızlık,
- Cilt hastalıkları,
- Şişmanlık veya kilo kaybı,
- Baş ağrısı,
- Kalp çarpıntısı,
- Terleme,
- Karıncalanma,
- Egzama gibi dermatolojik rahatsızlıklar,
- Sık idrara çıkma,
- Göğüste sıkışma hissi,
- Enerjisizlik, aşırı yorgunluk,
- Soğuk algınlığı.
Davranışsal Belirtiler
Son zamanlarda davranışlarınızda birtakım farklılıklar varsa tükenmişlik sendromuna yakalanmış olabilirsiniz.
- Aşırı duyarlılık,
- Ânî tepkiler,
- Sigara ya da alkol kullanımının artması,
- İşi yavaşlatma,
- İş yerinde düzensizlik,
- Az veya aşırı hareketlilik,
- Kendine özen göstermemek,
- Öncelikleri ertelemek, başka işlerle uğraşmak, iş performansının azalması,
- Kurallar hususunda çok katı olma,
- Sadakatsizlik,
- Yapması gereken iş ile meşgul olmak yerine farklı şeylerle ilgilenmek,
- Sürekli suçlama ve savunma hâli,
- Saldırganlık,
- Çevre ile ilişkilerin bozulması,
- Kaza yapma riskinde artış,
- Kırıcı konuşmak,
- Kişiler arası ilişkilerde mesafeli olmak,
- İş hatalarının artması,
- Düzensiz beslenme,
- Rasyonelleştirme ya da inkâr etme.
Duygusal Belirtiler
Duygusal belirtiler, gündelik hayatımızda yaşadığımız olaylara karşı hissettiğimiz duyguların aksine sürekli hale gelen duyguları ifade eder. Bunlar,
- Huzursuzluk hâli,
- Yoğun kaygı,
- Çevreye yabancılaşma,
- Aşırı şüphecilik, paranoya,
- Eleştirilere tahammülsüzlük,
- Herkesi eleştirmek,
- Kendini değersiz hissetmek,
- Hayal kırıklığı duygusunu çok sık yaşamak,
- Özgüven eksikliği,
- Etrafına karşı düşmanlık duyguları besleme,
- İlgisizlik,
- Tatminsizlik,
- Aile içi sorunların artması,
- Alınganlık, hassasiyet,
- Sabırsızlık,
- Hayata karşı olumsuz tutumlar,
- Saygı, arkadaşlık, nezaket gibi olumlu duygu ve tavırlarda azalma,
- Çaresizlik,
- Suçluluk hissi,
- Yaygın ümitsizlik hissi.
Zihinsel Belirtiler
Zihinsel sorunlardan şikayetçiyseniz tükenmişlik sendromu ruh sağlığınızı etkiliyor olabilir.
- Kararları ertelemeye eğilim veya karar vermekte güçlük,
- Dalgınlık,
- Unutkanlık,
- Dikkat dağınıklığı,
- Sinirlilik,
- Düşüncelerin karmaşıklaşması, belirsizleşmesi,
- Engellenmişlik hissi,
- Bilişsel becerilerde güçlükler,
- Konsantrasyon bozuklukları,
- Eskiden yapmayı sevdiği faaliyetlerin artık keyif vermemesi, çabuk sıkılmak.
Tükenmişlik Sendromu Nedenleri
Bu sendrom, bireyin iş ortamı ve kişiliğiyle karşılıklı etkileşime girmesi neticesinde, kademe kademe gelişir. Normalizasyonun başarısız olması, adaptasyon yetersizliği gibi durumlarda gelişerek ilerler. Tükenmişlik sendromu sebepleri olarak sadece belli unsurları öne sürmek yanlıştır. Ancak şunların yüksek risk faktörü olarak değerlendirilebilir:
- Meslekî özgüvenin azalması,
- Uzun saatler boyunca çalışma,
- Toplumsal güvenlik veya politika ile ilgili üzücü olaylara tanık olmak,
- Eğitim veya sağlık gibi doğrudan insan ile muhatap olunması gereken sektörlerde çalışmak,
- Şiddete maruz kalma, engellenme, kıtlık, baskı gibi zorlanma koşullarına uzun süre maruz kalmak,
- Yaşlı veya hasta bir aile üyesinin bakımını üstlenmek ya da yeni doğmuş bir bebek ile ilgilenmek,
- Engelli olmak veya kronik bir rahatsızlığı bulunmak,
- Yaptığı işi sevmemek,
- Aşırı yorucu bir işte çalışmak,
- Ekonomik sıkıntılar,
- İş hayatında yüksek talepler,
- Gerçekçi olmayan hedefler,
- Ağır depresyon,
- Doğal felâketlerin yıkıcı sonuçları (Yangın, sel, deprem gibi doğal âfetlere maruz kalmak veya kurtarma ya da söndürme gibi faaliyetlerde görev almak buna örnektir. Pandemi sebebiyle sağlık personellerinin pek çoğu da bu stres durumunu yaşamıştır.)
- Psikiyatrik sorunlar,
- Mükemmeliyetçilik,
- Kontrol takıntısı,
- İlaç veya alkol bağımlılığı,
- Anksiyete,
- A tipi kişilik özellikleri (Başarı odaklı, birden fazla işi aynı anda yapmak isteyen, aceleci, rekabetten ve tanınmaktan hoşlanan, iktidar sahibi olma amacı güden kişiler)
- Stres rahatsızlıkları.
Tükenmişlik Sendromu Nasıl Yaşanır? Nasıl Farkına Varılır?
Tükenmiş kişiler bu durumu; azalmış başarma motivasyonu, duyarsızlaşma veya duygusal çöküş şeklinde yaşar. Meydana gelen tükenmişlik sendromu semptomları bireyin tepkilerini, işlevselliğini ve rutin hayatını ciddi mânâda etkiler. Bireysel ve ailevî sorumluluklar, iş, bakmakla yükümlü olduklarının bakımı ihmâl edilmeye başlanır.
Kişi, sürdürmekte olduğu işe yönelik isteğini, gayretini, gücünü, olumlu duygularını ve davranışlarını giderek kaybetmeye başlar. Bunun sonucunda yetersiz kalır, tedirginlik duygusu iyice yoğun hâle gelir ve enerji kaybı oluşur. Başkalarına karşı olumsuz davranış ve duygular ortaya çıkar; içine kapanma, kişilerarası ilişkilerde çatışma ve çevreden uzaklaşma gibi durumlar yaşanır. Bunlar kişide çeşitli bedensel yakınmalara ve kronik yorgunluğa yol açar. Böylelikle fiziksel, duygusal, zihinsel tükenme birbirini tamamlar.
Tükenmişlik Sendromu Evreleri Nelerdir?
Birinci Evre
İdealistlik evresinde kişi zorlandığını yavaş yavaş fark etmeye başlamıştır. Ancak bu durumdan kurtulabilmek için sınırlarını daha fazla zorlamaya, gücünü son damlasına kadar kullanmaya çalışır. Yoğun bir enerjiyle doludur, umudunu yitirmemiştir.
Kendi şartlarına ve kapasitesine uymayan, gerçeklerle bağdaşmayan beklentiler içerisindedir. Sürdürdüğü uğraşıyı (örneğin mesleğini) her şeyin önünde tutar. Gergin çalışma ortamına, kötü şartlara, uykusuzluğa katlanır. Kendine ayırması gereken vakitten çalarak zamanını ve gücünü bunun uğrunda harcar. Oysa enerjisini tüketiyor, kendine zarar veriyordur. Henüz farkında değildir.
İkinci Evre
Umudunun ve isteğinin azaldığını hisseden kişi, harcadığı çabanın beklentilerini karşılamakta yetersiz kaldığını fark eder. Önceden umursamadığı güçlükler artık onu rahatsız ediyordur. Bu dönemde kişi, ağır ağır duygusal çöküşe doğru sürüklenir.
Üçüncü Evre
Kişi, şiddetli bir ‘engellenmişlik duygusu’ içerisindedir. Olumsuzlukları değiştirmeye ve hedeflerine ulaşmaya gücünün yetmeyeceğini kabullenmiştir, çaresizdir.
Yine de pes etmez ve uyum mekanizmalarını var gücüyle harekete geçirir. Fakat yeterli gelemeyeceği için bu uyum bozucu savunmaların etkisi kişinin gücünü daha da azaltmaktan başka bir şey olmayacaktır. Bu süreçte kişi, kendini geri çekmeye ve kaçınma davranışları geliştirmeye başlar. Umursamama, karşı çıkma, ânîden öfkelenme, iştah ve uyku sorunları bu dönemde belirginleşir.
Dördüncü Evre
Bütün çabaların boşa çıkması tepkisizlik hâlini doğurur. Son evreye, ‘APATİ evresi’ denir. Bu dönemde; donuklaşma, duyarsızlaşma, çevresel olaylara tepkinin azalması, belirgin umutsuzluk gibi durumlar baş gösterir. Kişi, benimsediği değerlere inancını yitirmiştir. Toplumsal ve meslekî iletişim performansı kaybolmuştur. Bu süreçte olan kişilerde; görevlerini yerine getirmeme, ilgisizlik, istifa, rapor talebi gibi durumlarla sık karşılaşılır.
Tükenmişlik Sendromu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Bu durum kendi kendine geçmez. Tedavisi yapılmaz ve ilerlerse şunlara sebebiyet verebilir:
- Diyabet,
- Kalp hastalığı,
- Depresyon,
- İş kazaları,
- Öfke patlamaları,
- Uyku bozuklukları,
- Kaygı bozukluğu,
- Maddi kayıplar,
- İş kaybı,
- Ailevî sorunlar başta olmak üzere çeşitli ilişki güçlükleri, yalnız kalma ve benzeri mânevî kayıplar,
- Madde, sigara ve alkol bağımlılığı,
- Somatoform bozuklukları vb.
Tükenmişlik Sendromu Nasıl Önlenir?
Birey, bir işe başlamadan evvel onun riskleriyle ve zorluklarıyla ilgili bilgi sahibi olmalıdır. Böylelikle zorlukları öngörerek tedbir alması kolaylaşır. Bunun dışında, tükenmişlik sendromu nasıl engellenir? Sorusuna cevaben şu önerileri sıralayabiliriz:
- ‘Boş zaman’ ve ‘iş’ arasında net bir ayrım yapılmalıdır.
- Kişi çalışmalarını planlamalı, takvime göre hareket etmelidir.
- Fiziksel kondüsyonunu ve kişisel bakımını önemsemelidir.
- Gerektiğinde ‘hayır’ demesini bilmelidir.
- Sınırlarını bilmeli, eksikliklerinin farkında olmalı ve hatalarını kabullenmelidir.
- İşverenler çalışanları desteklemeli, meslekî gelişimlerine yardımcı olmalıdır.
Tükenmişlik Sendromu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Herkesin yaşadığı semptomlar değişiklik gösterdiği için, tükenmişlik sendromu nasıl tedavi edilir? Sorusunun yanıtı da kişiden kişiye farklılık arz eder. Bu nedenle duygusal, zihinsel, davranışsal ve motivasyonel problemlerin çözümü uzman bir psikologdan yardım almak gerekir.
Tükenmişlik sendromunun yol açtığı fiziksel belirtiler için de ilgili branşın uzmanlarına başvurulmalıdır. Klinik Psikolog Metin Akyol tükenmişlik sendromunun yarattığı sorunlardan kurtulmanız için size destek verir. Siz de Beylikdüzü Psikolog kliniğimizi ziyaret edebilir ya da Online Psikolog hizmetimizden yararlanabilirsiniz. Psikoterapi sürecinde kişinin kendisinden; aile, sosyal ve iş yaşamından kaynaklı sorunlar araştırılır. Daha sonra bunları aşabilmesi için kişiye rehberlik edilir. Gerektiğinde yaşam koçluğu, danışmanlık veya ilaç tedavisi de kişinin tükenmişlik sendromuyla başa çıkmasını sağlamak için başvurulabilecek yöntemlerdir.
Tükenmişlik Sendromu Nasıl Geçer?
Tükenmişlik sendromundan kurtulmak için aktif olmayı deneyebilirsiniz. Önerilerimize göz atın!
- Dinlenmeye ve kişisel gelişiminize önem verin.
- Yapılacaklar listesi hazırlayın. İşleri önceliğine göre sıralayın, küçük parçalara ayırarak en kolayından başlayın.
- Sevdiklerinizle geziler, sportif faaliyetler, sanatsal etkinlikler gerçekleştirin.
- Egzersizi alışkanlık hâline getirin. Spor, beyninizde endorfin ve seratonin salgılanmasını sağlayarak kendinizi daha iyi hissettirecektir.
- Meditasyon yöntemlerinden, gevşeme tekniklerinden yardım alın.
- Alkol ve sigara tüketmekten kaçının.
- Yapabileceğiniz kadar iş alın ve üstesinden gelemediğiniz işler için başkasından yardım isteyin. Gerek duyuyorsanız, zorlandığınızı ilgili mercilere bildirin. Görev dağılımını yeniden ayarlaması için işvereninize başvurun.
- Başa çıkma yöntemleriyle ilgili danışmanlık alın.
- Görevlerinizi yerine getirdiğinizde kendinizi ödüllendirerek motivasyonunuzu artırın.
- Çalışırken belli aralıklarla mola vermeyi unutmayın.
- Hep aynı işle meşgul oluyorsanız farklı işlere yönelerek değişiklik yapın.
- İlgilendiğiniz hobilerle kafanızı dağıtın.
- Sosyal etkinliklere katılın, imkânınız varsa seyahate çıkarak kendinize deşarj olma fırsatı tanıyın.
- İş yerinizde sosyal destek amaçlı kurulan gruplar varsa veya hizmet içi eğitimler düzenleniyorsa bunlara da katılım sağlayın.
Tükenmişlik Sendromu Yaşayan Birine Nasıl Destek Olunur?
Yakınlarınız arasında tükenmişlik sendromuyla mücadele eden biri varsa onu desteklemek için şunları yapabilirsiniz:
- Eleştirmeyin.
- Toleranslı ve onaylayıcı yaklaşın.
- Onu takdir edin.
- Dinleyin, anlaşıldığını ve duygularına, endişelerine değer verdiğinizi hissettirin.
- ‘Boşver’, ‘geçecek’, ‘o kadar da önemli değil’, ‘abartıyorsun’ gibi cümlelerle geçiştirmeyin.
- Boş zamanlarınızı güzel değerlendirin, beraber yürüyüşe çıkın veya sosyal bir aktivitede bulunun.
- Mümkünse iş yükünü hafifletmeye çalışın.
- Tatlı jestlerin tükenmişlik sendromu yaşayan bireyler için besleyici olacağını unutmayın. Samimi bir mesaj göndermek; çiçek yollamak, kartpostal atmak gibi hareketlerle ona yalnız olmadığını hatırlatabilirsiniz.
- Profesyonel destek alması için onu teşvik edin.
- Ev temizleyicisi veya çocuk bakıcısı gibi ek desteğe ihtiyaç duyuyorsa bu konuda yardımcı olmaya çalışın.